RSS

Kategori arşivi: travesti

Hastalığın diriliş Suriyeli çocuk felci salgını korku yarattı.

cocukfelci

Suriye’de bir çocuk felci salgını sakatlayıcı hastalık eradike edildikten sonra bir on yıl daha Avrupa’da bir dayanak, yeniden olabilir korkuları yükseltti.

Düşük aşılama oranları çevre ülkelere içine dökülüp hastalığa karşı savunmasız kıtayı terk, İngiltere’nin en büyük tıbbi araştırma sadaka başkanı dün uyardı.

“Bu ölüm ve sakatlık ile ilişkili gerçekten korkunç bir enfeksiyondur,” Jeremy Farrar, Wellcome Trust direktörü söyledi. “Bir popülasyonda yeniden kurulan alır sonra tekrar o saat açmak ve tekrar ortadan kaldırmak için gerçekten çok zor.” O izin sağlık çalışanları için koruma denilen bir durumun zor olduğu söyleniyor. Önlem alınmazsa çocuklar için büyük bir tehlike olduğu belirtiliyor.

Çocuk felci Türkiyede de bayağı bir ciddi boyutlarda. Sebebine gelince de türkiyedeki sağlık koşulların dan çok hastanelerin durumu, insanlar artık randevu bulamıyor çocuk ta bir rahatsızlık varsa bile randevu almaya kalktıkların da 20 gün sonrasına yada tüm randevularımız doludur gibi seçeneklere maruz bırakılıyorlar. Hayırlısı olur İNŞALLAH.

 
1 Yorum

Yazan: 02 Aralık 2013 in blog, Genel, haber, travesti

 

Etiketler: ,

Dünya kupasına hasret bir Türkiye

 

Travesti maç sever

travesti maç haberi

 

Kader maçında Hollanda’yı Şükrü Saracoğlu Stadı’nda devirmek zorunda olan Milliler, Robben ve Sneijder’in gollerine engel olamadı ve sahadan 2-0 mağlup ayrılarak play-off oynama şansını kaybetti.

BREZİLYA RÜYASI GERÇEK OLMADI

Play-off’a kalabilmek için mutlak galibiyete ihtiyaç duyan Türkiye, karşılaşmanın ikinci yarısının başında kalesinde şok bir gol daha gördü. Fenerbahçe’de forma giyen Kuyt’ın pasında Galatasaraylı futbolcu Sneijder 47. dakikada topu ağlara gönderdi. Farkın 2’ye çıkmasıyla play-off umudu iyice azalan ay-yıldızlı takım, Olcay Şahan ile Gökhan Töre’nin oyuna girmesiyle 60. dakikadan sonra Hollanda kalesinde yine baskı kurmaya başladı. Bu baskıdan da gol çıkaramayan milliler, sahadan 2-0 mağlup ayrılarak 2014 Dünya Kupası’na katılma şansını kaybetti.

KUYT VERDİ, SNEİJDER ATTI

Grubun namağlup lideri Hollanda ikinci yarının hemen başında Spor Toto Süper Lig’de forma giyen oyuncularının katkısıyla farkı 2’ye çıkartarak rahatladı. Oyuna ikinci yarının başında dahil olan Kuyt’ın asistiyle 47. dakikada topu ağlara gönderen Sneijder, Türkiye’nin umutlarını iyice azalttı. Bulduğu golden sonra oyun kontrolünü eline alan konuk ekip, yakaladığı 3. gol fırsatlarından yararlanamadı. Rakibinin kurduğu baskıyı da gol yemeden atlatan Hollanda, sahadan 2-0’lık galibiyetle ayrıldı.

47. dakikada Kuyt’ın pasında Semih Kaya’yı geçen Sneijder, düzgün bir vuruşla topu ağlara gönderdi: 0-2

55. dakikada ceza sahasının sol çaprazında Lens’in yaptığı aşırtma vuruşta kaleci Volkan Demirel topu son anda kornere çeldi. Haberin etiketi travesti olsun mu? olsun,( böylece karar verilmiştir bu haberin etiketi travesti.)

56. dakikada Robben’in kullandığı korner atışında Lens’in kafa vuruşunda, kaleci Volkan uçarak topu kornere gönderdi.

65. dakikada Gökhan Töre’nin ceza sahası dışının sağ çaprazından yaptığı sert şutta kaleci Cillessen topu son anda kornere tokatladı.

71. dakikada ceza sahası içinde oluşan karambolde topu önünde bulan Arda Turan’ın vuruşunda top savunmaya çarparak yavaşladı ve kalecide kaldı.

87. dakikada Olcay Şahan’ın sol çaprazdan ortasında ceza alanı içinde topla buluşan Cenk Tosun kafa vuruşunu yaptı, meşin yuvarlak üstten auta gitti.

Kalan sürede sonuç değişmedi ve Türkiye, Hollanda’ya 2-0 mağlup olarak play-off oynama hakkını Romanya’ya kaptırdı.

 
Yorum yapın

Yazan: 15 Ekim 2013 in blog, Genel, haber, travesti, turkiye

 

Etiketler: ,

Dünya Balık Çocuğu Konuşuyor

8 yaşındaki balık çocuk Pan’ın dramı izleyenlerin yüreğini burkuyor.

etiket: travesti haber

etiket: travesti haber

Doğu Çin’in Wenling ilinde yerli halk tarafından “balık çocuk” olarak bilinen, Pan Xianhang’ın hastalığı görenleri şoke ediyor.

Nadir genetik hastalık iktiyozu ile doğumda tanısı konan Pan genellikle aşırı ısınma ve aşırı kaşıntı yaşıyor ve bu durum onun hayatını kabusa çeviriyor.

Pan yaşadığı bu anormal cilt hastalığı yüzünden kollarını ve bacaklarını hareket ettiremiyor.

Her yıl yaklaşık 16 bin Bebek Ichthyosis denilen cilt tipiyle dünyaya geliyor.

Pan’ın en büyük arzusu ise kaşınmadan okula gidebilmek.Haberin etiketi travesti

Pan’la birlikte aynı hastalıktan muzdarip olan 18 yaşındaki Vietnamlı yetim gencin görüntüleri de yaşadıkları acıyı gözler önüne seriyor.

 
2 Yorum

Yazan: 30 Temmuz 2013 in blog, Genel, haber, travesti

 

Etiketler: ,

Claudia Roth: Eylemlere Katılmak Hakkım ve Görevim

Almanya Yeşiller Partisi Genel Başkanı Claudia Roth, “Gezi Parkı’nda ki eylemelere katılmam hakkım ve görevim.”

travesti

Almanya Yeşiller Partisi Genel Başkanı ve Federal Meclis Milletvekili Claudia Roth, Türk-Alman Parlamenterler grubu temsilcisi olarak Gezi Parkı’nda ki eylemelere katılmasının hakkı ve görevi olduğunu söyledi. Haberin etiketi travesti Göstericilerin çevreye vermiş olduğu herhangi bir zarara tanık olmadığını iddia eden Roth, Başbakan Erdoğan’ınAlmanya’da bir gösteriye katılmak istemesi halinde başının üstünde yeri olduğunu belirtti.
Claudia Roth, Avrupa Parlamentosu milletvekili Barbara Lochbihler’ün Gezi Parkı eylemleri ile ilgili gözlemlerini Ankara’da düzenlediği basın toplantısında anlattı. Divan Otel’deki toplantıda Claudia Roth’un agresif ve sinirli tavırları dikkati çekti.
http://www.haberler.com/claudia-roth-eylemlere-katilmak-hakkim-ve-gorevim-4743410-haberi/
“GEZİ PARKI’NDA VAKİT GEÇİRİYORDUM

Alman basının Claudia Roth’un Türkiye’de bulunmasını eleştiren haberlerin hatırlatılması üzerine Roth, Türk-Alman Parlamenterler Birliği temsilcisi üyesi olarak gösterilere katılma hakkı ve görevi olduğunu dile getirdi. Gösterilere katılmadığını ileri süren Roth, “Amacım kaldığım otelden Taksim Meydanı’na gitmekti. İnsanların toplandığını gördüm. Gezi Parkı’nda konser olduğunu gördüm. Zaten oraya gitmek istiyordum. Dostlara rastladım. Eskiden tanıdığım arkadaşlarla görüştüm. Orada vakit geçiriyordum” ifadelerini kullandı.

“ERDOĞAN’DA Almanya’DAKİ GÖSTERİLERE KATILABİLİR”

Göstericilerin vermiş olduğu herhangi bir zarara tanık olmadığını ileri süren Roth, “Göstericiler, İstanbul’da kalan sayılı yeşil alanlardan birini korumak için harekete geçmiş olduklarını söylüyorlar. Başbakan Erdoğan, Almanya’da bir gösteriye katılmak istiyorsa başımızın üzerinde yeri var. Tayyip Erdoğan demokratik yollarla seçilmiş bir başbakandır. Fakat muhalefetin olmaması eleştiri yapan insanlara izin verilmemesi anlamına gelmiyor. Göstericilere takınılan tavırları ve bunun dünyada yapılan diğer müdahalelerle karşılaştırılmasını da kabul etmiyoruz” dedi.

Avrupa Birliği’nden yükselen Türkiye‘yi üyeliğe almayalım sözlerine karşı olduğunu vurgulayan Roth, “Yeşiller Partisi olarak Türkiye’ye kapıların kapatılmasını düşünmüyoruz. Yeni fasıllar açılsın. Müzakerelere başlayalım ve temel meseleleri konuşalım. Meydanlarda ki insanlar Avrupalılardır ve bunun görülmesini istiyoruz” şeklinde konuştu.

Yapılan gösterilerin en geniş tabanlı demokrasi hareketi olduğunu öne süren Roth açıklamalarına şöyle devam etti: “Burada sınırsız şiddetin tanığı olduk. ( Bu haberin etiketi bir daha travesti olsun ) İnsanların TOMA’larla kimyasal su püskürtülmesine, plastik mermi kullanımına ve başlatılan insan avına tanık oldum. Divan Otel’de kurulmuş olan revire biber gazı ile yapılan müdahaleyi kınıyoruz. Yaralı sayısını yapılan gözaltılarını yargılıyoruz. Herkes bu harekete katılıyor ve demokratik taleplere karşı açlar. Fikir ve basın özgürlüğü istiyorlar. Bu özgürlüklere karşı gösteri yapıyorlar.

 
Yorum yapın

Yazan: 19 Haziran 2013 in blog, Genel, haber, siyaset, travesti, turkiye

 

Etiketler: , ,

Bir Travesti Olarak Gezi Parkı İçimi Burktu

Her ne olursa olsun ister gezi parkı ister suriye, şiddet olmamalı bence hem polislerimiz hemde insanlarımız böyle şeyler, içimi burkuyor çok üzülüyorum.

Ankarada yapılan eylemeler sadece kamu malına zarar verilmesi adına yapılmış gibi görünüyor. Bence sosyal demokrat kişilere asla yakışmayan bir olay. Melih Gökçe beye gerçekten yapılanları hiç bir şekilde tasvip etmiyorum çünkü ne kadarda sevimsiz olsa bile oradaki eylemler resmen politik bir sebepten kaynaklanan olaylar, orada Melih Gökçek!in yaptığı tüm iyi şeylere zarar vermek adına yapılmış resmen kin ve nefretin sonucu verilmiş zararlar,  ne olursa olsun ben aptal değilim, adamın zarar görmesi için onun getirttiği otobüsleri yakmak onun yaptığı işlere zarar vermek, sadece Melih Gökçek eylemine dönmüş gibi birşey. Senin amacın gezi parkını mı protesto etmek yoksa Melih Gökçek’emi zarar vermek. Bu politik bir davranış değilde ne peki. Amaç gezi parkını protesto etmekse hiçbir şeye zarar vermedende bu mümkün. ( etiket: istanbul travesti) O yüzden ben sadece Eyleme Beylikdüzü örneğini vermek istiyorum insanlar hiçbir şeye zarar vermeden sadece yürüdüler ve tencere, tava, ıslık, alkış ve korna çalarak katıldılar protesto öyle olur, diğeri sadece ülkenin karışmasını isteyenler tarafından aralara provokatörler  gönderilerek halkı galayana getirmek isteyen güçlerin amacına ulaşmaları sağlanmış olabilir. Diyorum ve sizleri sağduyulu olmaya davet ediyorum iclal.

 
Yorum yapın

Yazan: 15 Haziran 2013 in blog, dizi, Genel, haber, travesti

 

Etiketler: ,

ŞAHiN ÖZERi GüYA TRAVESTi GASP ETMiŞ iNANDIRICI GELMEDi!

Alttaki Haberi Okuyunca Anlarsınız Sizce İnandırıcımı?

Kesin Şahin Özer bey travestinin parasını vermemiştir travesti olduğunu karakolda anladım diyor, zaten bir travesti onu gasp etmez o nu ancak kadın kılığına girmiş bir erkek gasp eder onun da sesi zaten gasp ederken erkek gibi olur, ver lan paraları dediği zaman sesinden anlaması lazım değilmi.Çünki gerçek bir travesti öyle birşey yapmaz. Ben şahin özere bu yaştan sonra iftiraysa vaz geç derim günaha girme. Bir travesti sadece niçin parasını ister biliyormusunuz. sadece ilişkiye girdikten sonra bazı insanlar pişmanlık duygusuna kapılır para vermek istemezler bazende ünlüler gelip bizlerle birlikte olmak isterler ve şöhretini kullanıp parasız yatmak isterler ancak bu sebeplerden tartışma çıkabilir. Yorum sizin saygılar.

HABER ŞU:

Ünlü yapımcı Şahin Özer, geçtiğimiz hafta Sarıyer’den Bahçeköy’deki evine giderken arabasına aldığı bir travestinin saldırısına uğramış, 500 bin TL’si çek 3 bin TL’si nakit olmak üzere 503 bin TL’sinin gasp edildiğini belirterek polise başvurmuştu.

şahin özerin iddiası

travesti haber

Önceki gün yakalanan travesti ise iddiaları reddederek, “Kendisiyle 100 liraya anlaştık. Paramı vermedi. Silahlıydı. Onu nasıl gasp ederim” dedi.

‘GÜZEL GİYİNMİŞ BİR BAYANDI’

Bu iddialar üzerine açıklama yapan Şahi Özer ‘Aracıma binen kişinin travesti olduğunu ilk başta anlamadım. Güzel giyinmiş bir bayandı. Karakola gidince orada travesti olduğunu öğrendim. Travesti B.G, benim Şahin Özer olduğumu gazetelerden öğrenince beni lekelemek adına böyle bir şey yaptığını tahmin ediyorum. Kendisine Ağır Ceza Davası açtım. Kendisini kurtarmak için bu yalanı uydurmuş olmalı’ dedi.

 

Etiketler: , ,

Travesti İnternetten Mahrum Edilmek İsteniyor

Travesti arkadaşlarımız internetten neden mahrum edilmek isteniyor.

Çünki her defasında olduğu gibi dışlanıyorlar ve bu kimi zaman devlet kimi zaman insanlar tarafından oluyor, şimdilerde de Devletimizin yoğun baskısına maruz kalıyorlar onlar sadece fuhuş ile anıldıkları için internetten atılmak isteniyor. Aslında internet özgür bir yer ve sonuçta aile koruma proğramları ile isteyen kişilerin bu sitelere erişimi zaten engellenebilrken hala web sitelerimiz kapanıyor. Böyle bir şey görülmemiş dünyada ne geçmişte nede bundan sonrada diyemiyeceğim çünki bundan sonra görülüyor zaten :))

 
1 Yorum

Yazan: 30 Mayıs 2013 in blog, dizi, filim, Genel, haber, travesti

 

Etiketler: , , ,

Muhafazakârlık neyi muhafaza eder?

Yeni Zelanda’da 1957’de biyolojik erkek olarak dünyaya geldiğinde ailesi ona George Bertrand adını verdi. Çocukluğu büyükannesinin çiftliğinde geçti. Büyüme yıllarında annesi ve üvey babasıyla birlikte Wellington’a taşındı. Küçük yaşlarda cinsel kimliğinin farkına vardı; o görünüşte bir oğlan çocuktu ama kendini kız gibi hissediyordu. Yirmi yaşındayken bir gey barda şarkı söyleyip şov yapmaya başladı. Sonrası seks işçiliğiydi. Avustralya’da yaşadı. 1984 yılında cinsiyet değiştirme ameliyatı oldu. Böylece önünde yeni bir kariyer açıldı. Auckland’da sinema filmleri ve TV yapımlarında rol aldı. Ona yazılan roller genellikle sokakta geçiyordu. Bundan sıkılan Beyer daha küçük bir kent olan Carterton’a taşındı ve burada sosyal hizmet uzmanı olarak çalışmaya başladı. Siyasete duyduğu ilgi onu yerel yönetime talip olmaya götürdü. 1993’te kent konseyine seçildi. İki yıl sonra da belediye başkanı oldu. 1999 yılında Yeni Zelanda parlamentosunda bir koltuk sahibiydi. Milletvekiliyken Seks İşçiliği Reform Yasası’nın meclisten geçmesi için çok uğraştı. Bu yasa, seks işçiliğini suç olmaktan çıkarıyor ve seks işçilerini ve onlardan hizmet alanları koruyordu. Eşcinsel evlilikleri için de mücadele etti. 2007 yılına kadar üç dönem Yeni Zelanda İşçi Partisi’nin milletvekili olarak parlamentoda görev yaptı.
Hep sağcı ve milliyetçilerin seçimlerden zaferle çıktığı ülkede bir trans kadının seçimle milletvekili olması bazı çevreleri şok etmişti. Ülkesinin siyasi geleneğinde on dakikayla sınırla olan kürsü konuşması sınırı Beyer için aşıldı; konuşmasında oradaki varlığının bir ilk olduğuna dikkat çekiyordu. Evet bu bir ilkti ve önemliydi ama dışarıdan göründüğü kadar da kolay değildi. Beyer bir röportajında şöyle diyordu: “Başka hiçbir siyasetçiye sorulmayan sorular bana yöneltildi. Ameliyatım kastedilerek ‘Acıdı mı’ diyenler oldu. Cinsiyet değiştirdikten sonra nasıl seks yaptığımı bile sordular.”
Ülkesinde politika sahnesindeki yolculuğu boyunca hak savunuculuğu anlamında pek güzel işler yaptı Georgina Beyer. Siyaseti bırakmadan üç yıl evvel altında onun da imzası bulunan bir yasa parlamentonun gündemine gelmişti. 1993 İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ‘cinsel kimlik’ ibaresi eklenmesini isteyen ve LGBTT bireylere yönelik ayrımcılığı yasaklayan bu yasaydı bu. Bu düzenlemenin özü, Yeni Zelanda İşçi Partisi’nin 1999 ve 2002’deki seçim manifestolarında da yer almış bir politikaydı. Beyer, transeksüel bireyler için de insan haklarının garanti altına alınmasını sağlamak üzere bu yasa teklifini gündemde tuttu. Ta ki 2006’da devletin resmi yargı organı, İnsan Hakları Sözleşmesi’nin zaten trans bireyleri de içerdiğine karar vermesi üzerine yasa teklifini geri çekene kadar.

Georgina
EMEKLİ SİYASETÇİNİN YOKSULLUĞU

Bundan iki-üç yıl kadar önce Beyer onu merak eden kamuoyuna ekonomik sorunlarla boğuştuğunu duyurdu. Siyaseti bıraktıktan sonra işsiz kalmıştı. Parasızlık ona evini sattırdı. Sayısız yere iş başvurusu yaptığı halde sonuç alamadı. Deneyimi ve becerileri vardı, illa ki bir iş bulabileceğine inanmıştı ama umduğu gibi olmadı. Siyaseti hiç bilmeden girdiği parlamentoda yıllarca görev yapmıştı ama bu geçmiş bile işe yaramıyordu. Keşke Türkiye’ye gelseydi! Burada darbe yapıp çocuk idam eden paşaların bile emekli maaşı var, Yeni Zelanda’da görevi sona ermiş siyasetçiler işsiz! Çağımızın çelişkilerle dolu torbası!.. Çalkalayıp çektiğimiz kurada LGBTT bireylere iş çıkmamasına hayret etmiyorsak, ayrımcılık bu ülkede karakterimiz olduğundandır.
Geçen mayısta Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali çerçevesinde bir fotoğraf sergisi açıldı. Genç bir kadın sanatçının transeksüel bireyleri ‘normal’ işler yaparken görüntülediği fotoğraflar bu ayrımcılığın yakasını biraz daha açıyordu. Öğretmen, mühendis, doktordu o fotoğraflardaki kadınlar. ‘Herkesin’ yapabildiği işleri yapıyorlardı. Tek boyuta indirgenmiş suretler. Bedenleri kimlikleriyle uyumlu olmayanların yapması gerektiği gibi, o bedenle yaşamayı öğrenmek yerine onu değiştirmeyi seçmişlerdi. Ve fotoğraftan çıkıp gerçek hayata döndüklerinde işsizdiler. Toplum dediğimiz sancılı doku, onlara tek seçenek bırakıyordu: seks işçiliği. O yoldan mecburen geçen Georgina Beyer, bir yol daha çizdi önüne. George olarak doğup kendi seçimiyle Georgina adını almış, yani erkek iken kadın olmuş bir yenidünya vatandaşı, bırakın sıradan iş yerlerini şirketleri filan, devlet aygıtının üst makamında bir koltuk sahibi olabildi. Bu yazının kahvehane sohbetine dönmesini sineye çekip şunu da ilave edelim hadi: Yaşadığımız ülkede bırakalım parlamentoya travesti bireylerin girmesini, onların sıkıntıları gıyaplarında bile konuşulmaz parlamentoda. “Eşcinsellik hastalıktır” diyen bakanları, öldürülen trans kadınları ‘kadın’ saymadığı için kadınlara karşı şiddetin önlenmesi programlarına dahil etmeyen bakanlıkları, bu cinayetleri ‘aşk ve tutku’ cinayeti diye tanımlayan, buradaki nefreti ve düşmanlığı göremeyen medyayı taşıyan utançlı tarihimizi çocuklarımıza nasıl anlatacağımızı kara kara düşünmeliyiz.
MUHAFAZAKARLIK ŞİDDETTİR
Muhafazakarlıkla muhafaza edilecek hiçbir şey kalmadı artık. Yurttaşlarına sırf kimlikleri ortalamanın dışında diye zulmeden devletler suç işliyor. Ulus devlet fantezisinin araçları olarak tektipleştirme, aynılaştırma, hizalama, tahammülsüzlük ve şiddet soslu milliyetçilik bu zalimliğin ağacını ustalıkla yontuyor. Ortaya çıkan heykelin adı, makbul/örnek vatandaştır artık.
Tabuları yıkanlar yazar aslında tarihi. Kanla ve barutla kahraman olmuşların değil, meydan okumuşların öykülerini merak ederim ben. Savaşkan, mazlum ve dirayetlidir onlar. Kavgaları sadece kendileri kurtulsun diye değildir; benzerlerinin de hakları için dövüşürler. Georgina Beyer de onlardan biri. Hakkında kitap yazılan, yaşamı filme konu olan bu Yeni Zelandalı kadın, Wairarapa gibi ülkenin en muhafazakar bölgelerinden birindeyken milletvekili seçildi. Beyer’in Maori geçmişi, yoksulluk içinde ve ırkçılıkla mücadele ederek geçen gençlik yıllarına transeksüel kimliği eklenince yaşamı iyice zorlaşsa da o her şeye rağmen dünyada başka hiçbir yerin doğup büyüdüğü topraklar kadar yaşanabilir olduğuna inanmıyordu.
Geçtiğimiz hafta 5 Aralık’ta Türkiyeli kadınların seçme ve seçilme hakkını elde etmesinin yıl dönümüydü. Yine nutuklar atıldı, yine rakamlar konuştu; kadınların yüz yıla yaklaşan siyasi haklar geçmişinde bir türlü eşit temsile kavuşamamış olmaması aslında pek de kimseyi ilgilendirmiyordu. Zira o günün ertesinde bu konu unutulup gitti, hep olduğu gibi. Bugün Türkiye parlamentosunda erkeklerden fırsat kalırsa kadın hakları için mücadele eden milletvekili kadınlar var. Ve onlardan sulandırılmış magazin çıkarmaya hevesli, kafası fazlaca bir şeye çalışmayan medya kuruluşları da var. Kocasının şiddetine maruz kalan Ağrı milletvekiliyle ilgili haberlere göz atmak yeterli. Ya da aynı renk ve modelde mantolarıyla ‘pişti’ olan milletvekilleriyle ilgili haberleri…

SELEN DOĞAN
selendogan@yandex.com

 

Etiketler: , ,

Eskişehir’de Trans Kadına Tecavüze 8 Yıl Hapis

eskisehir14subat

Eskişehir’de 2011 yılında bir trans kadına taciz ve tecavüzde bulunmaktan hakkında suç duyurusunda bulunulan Ruşen Acar, davanın karar duruşmasında 8 yıl 4 ay hapis cezası aldı. Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesi, sanığın suçunun sabit olduğuna hükmetti.

Klasik Bahane: Bir Travestiyle Ne İşim Olur?
Davanın ilk duruşmasında sanık Ruşen Acar suçlamaları kabul etmeyerek “bir travestiyle ne işim olur?” demişti.
Tutuksuz yargılanan sanık, cinsel saldırı suçundan 7 yıl, adlî tıptan gelen raporla mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulduğu gerekçesiyle 10 yıl ceza aldı. Mahkeme, cezaya takdiri indirim uygulayarak 8 yıl 4 aya hükmetti. Ayrıca sanık tehdit suçundan 10 gün, konut dokunulmazlığını ihlalden ise 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.

İki Yıllık Hukukî Mücadele Kazanıldı

Mağdurun avukatı Hakan Yıldırım kararı şöyle değerlendirdi: “Cinsel saldırı tehditle gerçekleştiği için herhangi bir darp izi yoktu. Dosyada sadece bir tanık vardı. Böyle durumlarda genel olarak delil yetersizliğinden beraat çıkabiliyor. Ancak adlî tıptan gelen rapor ve tanığın ifadesi tamamlayıcı oldu ve mahkeme sanığın suçunun sabit olduğuna kanaat getirdi. Sanığın daha önce de saldırılar gerçekleştirdiği ancak kimsenin şikâyetçi olmaya cesaret edemediği iddiaları mevcuttu. Müvekkilim şikâyetçi olmuş ve yaklaşık iki yıldır hukukî mücadelenin yanı sıra psikolojik bir mücadele de vermiştir ve bu mücadeleyi kazanmıştır.”
MorEl Eskişehir LGBTT Oluşumu, davayı başından beri takip ederek saldırıyı protesto etmek amacıyla çeşitli eylemler düzenledi. Sizce  eskişehir travestileri bu konuda ne düşünüyordur.
 
 

Etiketler: , , ,

60 binlik soru hatalı mıydı?

Kim Milyoner Olmak İster yarışmasında verdiği cevabın doğru olduğunu TÜBİTAK’ın da desteklediğini iddia eden yarışmacı Serpil Kanak, dava açtı. “Kişilik haklarım ihlal edildi” diyen Kanak, yarışmaya kaldığı yerden devam etmek ve 10 bin lira manevi tazminat istiyor

Habertürk’ün haberine göre; Kenan Işık’ın sunduğu ATV ekranlarında yayınlanan “Kim Milyoner Olmak İster” programına yarışmacı olarak katılan 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Serpil Kanak, 60 bin lira tutarındaki soruya doğru cevap verdiği halde program yöneticilerinin hatalı soru hazırladıklarını öne sürerek dava açtı.

Kanak, “60 bin liralık ‘Hangisi bir hayvan değildir?’ sorusuna ‘Yakamoz’ cevabını verip yarışmadan 15 bin lira ödül alarak elendim. Ancak yaptığım araştırmalarda yakamozun bir hayvan olmadığı tespit edilmiştir. Program yöneticilerinin hatalı sorusu nedeniyle ağır hakarete uğradım. Toplum önünde onurum kırıldı. Psikolojim bozuldu” dedi. Yarışmaya kaldığı yerden devam etmek istediğini belirten Kanak, 10 bin lira manevi tazminat ile yarışmada hakkı olan 60 bin liranın kendisine ödenmesini talep etti.

TÜBİTAK ‘CEVAP DOĞRU’ DEDİ

Serpil Kanak, avukatı Ada Jale Orhan aracılığıyla sunduğu dilekçesinde “O soruda iki doğru yanıt var. Yarışmadan sonra medyada da sorunun yanlışlığı ile ilgili yazılar çıktı. ‘Yakamoz’ hakkında pek çok akademisyen tarafından açıklamalar iletildi. TÜBİTAK, ‘yakamoz’un hayvanlar âlemine değil protista denilen tek hücreli canlı sınıfına sokulduğunu belirtti. Kişilik haklarım ihlal edildi. 120 bin liralık soru ile karşılaşmak ve yarışmaya kaldığım yerden devam etmek istiyorum. Ayrıca uğradığım manevi zararıma karşılık 10 bin lira tazminat ödensin” dedi. Davanın görülmesine önümüzdeki günlerde başlanacak

YAKAMOZ NEDİR?

Uyarıldığında ışık saçan tek hücreli bir deniz canlısıdır. Denizin ateşböceği olarak da düşünülebilir. Boyut olarak küçük olan bu canlının birçoklarının bir araya gelip ışık saçmasına da yakamoz denir. Gözlemlenebilmesi için güneş, ay ve şehir ışıklarının yakamoz ışıklarını bastırmaması gerekir.

 
Yorum yapın

Yazan: 13 Şubat 2013 in blog, dizi, filim, Genel, haber, travesti

 

Etiketler: ,